Raporun genelinde aşağıdan yukarıya örgütlenmenin önemli göze çarpıyor. Öte yandan, ABD’nin sosyo-kültürel yapısıyla Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısı arasındaki farklılıklar dikkate alındığında, raporda çıkarılan derslerin Türkiye’ye uyarlanabilirliği konusunda temkinli ve seçici olmakta fayda görünüyor. Bu konuda, Zen Trenholm konuşmasında kooperatiflerin Amerika ve Türkiye arasındaki sosyo-kültürel farklılıklara rağmen bir sosyal politika aracı olarak dezavantajlı grupların refah ve esenliğini sağlama açısından başarısını vurguluyor. Katherine Mereand, Washington DC örneğini irdeleyerek gıda ve tüketim kooperatiflerinin, büyük gıda perakende şirketlerinin yok saydığı bölgelerde adil ve sağlıklı gıdaya erişimi artırmada oldukça verimli olduğunun altını çiziyor. Alison Powers ise kâr amacı gütmeyen bir kooperatif finansman kuruluşunun temsilcisi olarak, kooperatifler ve yerel yönetimler arasında yapılan işbirliklerinde hem kooperatifler hem de destekçi finansman kuruluşları için piyasa araştırması yapmanın gerekliliğini, topluluklara güvenmenin ve toplumsal fayda adına akılcı riskler almanın mümkünatını vurguluyor.
Genç İşi Kooperatif, kapanış konuşmasında Türkiye’de yerel yönetim ve kooperatif işbirliklerini genişletmek ve derinleştirmek için çalışmalarını sürdüreceğini belirtiyor. Webinarda kooperatiflerin bir sosyal politika aracı olduğu ve mevcut düzenin dışladığı topluluklara yönelik uzun dönemli bir sosyal yatırım olabileceği not ediliyor.
Genç İşi Kooperatif, bu rapor ile Türkiye’deki paydaşları yerel yönetim ve kooperatif işbirlikleri üzerine tekrar düşünmeye ve eylemeye davet ediyor.